Fikrîye, Mustafa Kemal’in “gayri resmi eşi” ve Çankaya Köşkü’nün “gayri resmi”  ilk hanımefendisi.

Mustafa Kemal ile Fikrîye Hanım ilişkisi 1920 yılının ortalarında başlar. Birlikte Çankaya Köşkü’nde yaşamaya başlarlar. İmam nikâhı yaparlar, zira o tarihte geçerli olan hâlâ budur.

Atatürk’ün çocukluk arkadaşı, sonraki yıllarda onun Yâveri (kara kutusu) da olan Salih Bozok, “İmam Nikâhı olmadı” dese de bu bilginin itibar edilecek bir yanı yoktur.

Mustafa Kemal, Türklerin İzmir’i işgalinden sonra İzmir’e gelir ve karargâhını, sonradan eşi olacak olan Latife Hanım’ın ailesinin (Uşakîzâde Ailesi) köşküne kurar; Latife Hanım ile ilişkisi de burada başlar. Fikrîye Hanım ise Ankara’da Atatürk’ü beklemektedir, hastadır.

Fikrîye Hanım’ın hastalığı üzerine Mustafa Kemal, Ankara’ya gider ve hastalığın verem olduğu anlaşılır. “Beni Türk Doktorlara Emanet Edin” diyen Atatürk (sonun da Fransız Profesör Noel Fissenger’e emanet etmiştir kendisini), Fikrîye Hanım’ı tedavi için Almanya’ya gönderir.

Fikrîye Hanım, bir bakıma sürgüne gönderilmiştir zira bu tarihte Atatürk ile Latife Hanım’ın evlilik hazırlıkları başlamıştır.

Latife ile Atatürk, 29 Ocak 1923 tarihinde evlenirler, Fikrîye, bu evlilikten Almanya’da haberdar olur, kimseye haber vermeden Ankara’ya döner.

Bu sırada Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün yeni hanımefendisi Latife Hanım’dır.

Takvimler 31 Mayıs 1924’ü gösterirken Fikrîye Hanım, bir faytonla Çankaya Köşküne gelir, kötü karşılanır, içeri alınmaz; dönüş yolunda, henüz köşkün yakınlarındayken bir el silah sesi duyulur; Fikrîye Hanım, artık ölüdür. Ölüsü kaçırılarak bugün hala açıklanmayan bir yere gömülür.

Rivayete göre, Fikrîye, Atatürk’ün kendisine hediye ettiği silahla intihar etmiştir.

Diğer rivayete ise Fikrîye Hanım, Atatürk’ün tetikçisi olarak bilinen, soykırım suçlusu ve birçok cinayetten sorumlu Kılıç Ali tarafından öldürülmüştür. Deliller Fikrîye Hanım’ın öldürüldüğüne işaret etmektedir; buna rağmen devlet, yerini bildiği mezarı açarak otopsi yapmaktan kaçmakta ısrarlıdır.

Oysa basit bir otopsi ile Fikrîye Hanım’ın intihar mı ettiği yoksa Atatürk’ün tetikçisi tarafından öldürüldüğü anlaşılabilir.