Kürdistan’da Eğitim Dili, Türkiye’de Seçmeli Ders

Eylül 2012’de yayımlanan yönetmelikle, “Türkiye’de yaşayan dil ve lehçeler” adı altında Kürtçe de seçmeli ders olarak Milli Eğitim Bakanlığının müfredatında yer aldı. Müfredatta, mecburi Türkçe eğitiminin 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflarında, yeterli sayıya ulaşılması halinde haftada 2 saat Kürtçe (Kurmancî, Kirmanckî) ders alınabilecekti. Seçmeli Kürtçe dersi MEB’in müfredatında olmasına rağmen uygulanmıyor.

O halde Ne Yapmalı?

Kürtlerin, “Müfredat uygulansın!” kampanyası yürütmeleri yanlıştır çünkü bir ulusun kendi dilini, kendi ülkesinde “seçmeli ders” olarak talep etmesi, onu kendi ülkesinde “azınlık” durumuna düşürür.

Örneğin Almanya’da yaşayan kimi “göçmek” toplulukların çocukları (Türkler, Araplar, yeni yeni Kürtler), kendi anadillerini seçmeli ders olarak alabilmektedirler; olması gereken de budur.

Kürtler de İzmir’de, İstanbul’da, Antalya’da Kürtçeyi seçmeli ders olarak alırlarsa bunu anlamak mümkündür lakin Kürdistan’da kendi dillerini seçmeli ders olarak talep ederse burada bir sorun var demektir. Kürdistan’da talep, Kürtçenin eğitim dili olmasıdır. Bağımsızlık olmadan Türkçenin tamamen reddi mümkün olamayacağından, Türkçe’nin de zorunlu ders olarak görülmesi ilk aşamada kabul edilebilir; lakin Kürdistan’da Kürtçenin seçmeli ders olarak talep edilmesi, ulus olmanın fıtratına terstir.

Kürdistan’da Türkçenin mecburi eğitim dili olarak şart koşulması durumunda; “O halde hem Türkiye’de hem Kürdistan’da iki dilli eğitim” talebi ileri sürülebilir.

Anadilinde eğitim, ulus olmanın, ulus olarak varlık sürdürebilmenin temel unsurlarından birdir, bundan vazgeçilemez.

Bir başka husus ise şudur: Kürtçenin Kürdistan’da seçmeli ders olarak kabulü, Kürtlüğün ulus olarak tasfiyesini de kolaylaştıracaktır.

Sonuç olarak; Kürdistan’da Kürtçenin seçmeli ders olarak Kürtler tarafından kabulü üç sakıncalı neticeye yol açar.

Bir; Kürtlerin Türkiye’de yaşayan ve “azınlık” olarak kabul edilen, “Türk toplumunu/milletini oluşturan” topluluklardan biri olduğu kabul edilmiş olur.

İki; Kürdistan’ın Türkiye olduğu fikri kabul edilmiş olur.

Üç; Türkçenin Kürdistan’daki asli dil olduğu fikri meşruluk kazanır.