Teori

Avcının Tarihi Avcıyı Yüceltir

      Modern tıbbın kurucusu Mısırlı İmhotep’dir. Yunanlı Hipokrat’tan 2 bin küsur sene önce yaşamıştır. Lakin İmhotek’in kurucusu olduğu tıp, önce Yunan uygarlığının, oradan da bugünkü Batı uygarlığının zimmetine geçirilmiştir. Batı kendi tarihsel köklerini Yunan uygarlığına dayandırdığından dolayı, Antik Yunan’a mal olmuş olanı kendi hanesine yazmakta bir mahsur görmemektedir.

      Sonuç: Mısır’dan çalınan, Batı’nın icadı olarak Mısır’a geri satılmaktadır.

      Batı, geometrinin ve cebir gibi matematiğin birçok temel prensibini Araplardan, Çinlilerden ve Mısırlılardan öğrenmiştir; ama bütün bunları kendi uygarlığının zimmetine geçirmiştir.

İlk Batılı sömürgecilerden olan İspanyollar; Aztek, Maya ve İnka kentlerini istila edip yıktıklarında, kendileri henüz bu tür kentler kurmaya yetecek bilgiye bile sahip değillerdi. Ama günümüzde Batı, mimarisinin de Kâbe’si durumundadır.

      Batı, tıpkı kâğıt parayı olduğu gibi barutu da Çin’den öğrenmişti; ama tarihe bunu “Batı’nın (Bizans) icadı” olarak not düşmüş ve dünyayı Çin’den öğrendiği barutun gücüyle teslim almıştır. İngilizler Hindistan’ı işgal ettiklerinde, sömürge yapmaya kalkıştıkları Hindistanlıların sahip oldukları dokuma tezgâhları karşısında şaşkınlık geçirdiler. Hem bu üstünlüğü ortadan kaldırmak hem de rekabet korkusundan dolayı Hindistan’daki tekstil teknolojisini ve bütün dokuma tezgâhlarını imha edip dokumacıları kötürümleştirerek iş yapmaz hâle getirdiler. Oda yetmedi, bir de Hintlileri İngiliz aklının ve sanayinin üstünlüğüne inandırmayı başardılar.

      Hollandalılar emprime işini Endonezyalılardan öğrendiler, Java’daki emprime teknolojisini söküp Hollanda’da tekstil sanayisini kurdular.

      Sonra da Endonezyalılara kumaş sattılar. Endonezyalılardan öğrendiklerini “Batılının icadı” olarak onlara geri sattılar. Bir tek Endonezyalılara değil, Afrikalıları da Endonezyalılardan gasp ettikleri teknolojiyle basılmış kumaşlarla giydirdiler. Bu da yetmedi, Afrikalıları bu giyim tarzının Afrika kültürü olduğuna inandırmayı da başardılar.

     Ve Sonuç:

      Batı uygarlığı, bütün dünyanın nimetlerini kendi zimmetine geçirmekle kalmadı, bütün dünyayı kendi aklının üstünlüğüne de inandırdı. Sahip olduklarını Batılı aklın ürünü olarak bütün dünyaya kabul ettirdi. Batı uygarlığı, başka uygarlıkları yok ederek kendi suretinde tek bir uygarlık yaratmakla kalmadı, bütün dünyayı ulaşılması gereken uygarlığın tabu olduğuna inandırdı.

“Aslanlar kendi tarihçilerine sahip olana kadar avcılık öyküleri her zaman avcıyı yüceltecektir.” Aslanlar avcıları tarihin dışına sürmediği sürece, avcılar kendilerini var etmek için tarihi bildikleri gibi yazmaya ve bütün bir canlı yaşamı yok etmeye devam edeceklerdir.