Ağır ekonomik kriz, işçi sınıfının en güvencesiz ve zayıf halkasını oluşturan kesiminin ağır geçim sıkıntısıyla baş başa kalmasına, bu da peş peşe işçi direnişlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Tabii ki heyecan veren bir durum bu zira uzun zaman sonra ilk kez “Laik – İslamcı” veyahut da “Cumhur İttifakı – Millet İttifakı” çekişmesinin dışına çıkılmış ve sınıflar, sınıflar çatışması denilen bir olgunun hala var olduğuna dikkat çekilmiştir.
Lakin bu direnişleri abartıp da bunların üzerine bir hayal ya da siyaset inşa etmemek lazım, nihayetinden bu direnişlerin henüz sınıf mücadelesiyle bir alakası yoktur. Bunlar hak alma eylemleridir, işçiler haklarını alınca da yerlerine geri dönecekler.
Zaten işçi olmak da budur: Daha yüksek ücret ve daha iyi koşullarda yaşamak için mücadele etmek.
İşçiler, işçi oldukları için devrimci ya da sistem düşmanı olmazlar, kapitalist sistem onlara başka bir seçenek bırakmadığında devrimci rol oynarlar ama bunu da devrimci bir partinin politik önderliği olmadan kendi başlarına nihai sonuca ulaştıramazlar.
İşçilerin tercihi, patronla nikâh tazelemek ve yaşamlarını garanti altına almaktır, daha fazlası için işçi olmaktan çıkıp, kendisi için sınıf olmaya ihtiyacı vardır. Bu da ancak üç koşulda mümkündür: Bir, kapitalist sistemin artık işçilerin taleplerini karşılayamayacak derecede ağır bir kriz yaşıyor olması; iki, devletin artık yönetemez duruma gelmesi; üç, komünistlerin politik müdahalesi ve önderliği.
Zaten işçi mücadelesinden sınıf mücadelesine geçiş de bu aşamada olur.
Aksi taktirde her işçi mücadelesi er ya da geç sisteme eklemlenmeye, sistem içi çekişmelerin parçası olmaya mahkumdur.
O halde ne yapmalı?
Yapılacak şey bellidir: Koşul ileri sürmeksizin işçi mücadelelerini desteklemek ve büyütmek gerekir. Lakin işçiler bununla yetinseler de komünistler bununla yetinemezler. Komünistlerin asıl işi, bu mücadeleleri hak alma eylemi olmaktan çıkararak siyasal mücadeleye yani kapitalist sistemin kendisini hedef alan mücadeleye dönüştürmek için çaba sarf etmektir. Tabii ki bu bir seferde olmayacaktır ama müdahale hep bu yönde olmak zorundadır. Aksi taktide komünist faaliyet, hak alanın ardından koşmaya indirgenmiş olur.
